Panathinaikos koçu Ergin Ataman, Eurohoops’a özel açıklamalarda bulundu.

layoff’ta Maccabi Tel Aviv‘i 3-2 ile geçen Panathinaikos, 12 yıllık Final Four hasretine son verdi. Çok uzun süre sonra bu prestijli sahneye geri dönen Yunan ekibi, yarı finalde temsilcimiz Fenerbahçe Beko ile kozlarını paylaşacak.

Panathinaikos başantrenörü Ergin Ataman, Final Four öncesinde düzenlenen medya gününde Eurohoops’un sorularını yanıtladı.

Eurohoops: Bildiğiniz gibi Panathinaikos, geçmişi başarılarla dolu olan bir kulüp. Bu bağlamda siz Final Four’u başarı olarak mı görüyorsunuz yoksa ‘burada şampiyonluk dışında her sonuç başarısızlıktır’ şeklinde mi düşünüyorsunuz?

“12 yıl aradan sonra Final Four’a geri dönebilmek elbette büyük bir adım. Panathinaikos, özellikle son 2-3 yılda EuroLeague’in son sıralarında yer alıyordu. Bu sezon ise Final Four’a kaldık. Diğer üç takım gibi biz de EuroLeague şampiyonluğuna adayız. Yine de sırf Final Four’a kalmaktan daha fazlasını istiyoruz, ilk hedefimiz finale çıkmak. Bunu başarabilirsek sonrasında EuroLeague şampiyonluğunu düşüneceğiz.”

EH: Birkaç gün önce ‘Panathinaikos’ta Obradovic lanetinin olmadığını’ söylemiştiniz. Peki siz Obradovic‘ten sonraki döneme kıyasla neyi farklı yaparak takımı Final Four’a götürdünüz?

“Bir kulübün kaderini değiştirmek ilk kez yaptığım bir şey değil. Daha önce bunu Siena’da, Beşiktaş‘ta, Galatasaray‘da ve Efes‘te de yaptım. Eğer yeterince akıllıysanız, etrafınızda size inanan insanlar ve yeterli bütçeniz varsa bunu yapabiliyorsunuz. Ayrıca elinizdeki bütçeyi doğru kullanmanız lazım, tıpkı yazın başkanımız Dimitris Giannakopoulos, teknik ekibimiz ve Genel Menajerimiz ile birlikte yaptığımız gibi. Yazın iyi bir takım kurduk ve çok çalıştık. Elbette birbirimizi daha iyi anlayabilmek için biraz zamana ihtiyacımız vardı, sonrasında hedeflerimize ulaşabildik. Çok çalıştığınızda ve doğru hamleleri yaptığınızda başarıya ulaşabiliyorsunuz.”

EH: 2019’da, Anadolu Efes ile kaybettiğiniz finalden sonra ne düşündünüz? O gün hissettikleriniz 2021 ve 2022’deki üst üste iki EuroLeague şampiyonluğunu nasıl etkiledi?

“2019’da Final Four’a kalmamız Anadolu Efes için büyük bir başarıydı. CSKA Moskova’ya karşı kaybettiğimiz finalden sonra hemen o gece şampiyonluğu nasıl kazanabileceğimizi düşünmeye başladım. Anadolu Efes‘te çok iyi ve karakterli oyuncularla çalıştım, o takıma koçluk yaptığım için şanslıydım. 2021 ve 2022’de üst üste iki kez EuroLeague’i kazandık, iptal edilen 2019-20 sezonunun ise en iyi takımı bizdik. Çıktığımız 28 maçın 24’ünü kazanmıştık. O üç sezon benim için gerçekten inanılmazdı. Final Four’dayken önce ilk maçı, sonrasındaysa finali kazanmayı düşünürsünüz.”

EH: Maccabi serisinin ilk maçından sonra verdiğiniz ‘Final Four’a kalamazsak giderim’ demeci çok konuşuldu. Kendinize ne kadar güvendiğiniz ortada. Buna rağmen Maccabi serisi sırasında hiç ‘ya işler yolunda gitmezse?’ diye düşündünüz mü?

“Elbette düşündüm. Maccabi serisinde hepimiz bazı hatalar yaptık, özellikle de OAKA’daki ilk maçta. Maçı kazanmak üzereydik, fark son çeyrekte çift hanelerdeydi. Sonrasında ben de bazı noktalarda gereken hamleleri yapamadım. Mesela Bonzie Colson’a karşı Ioannis Papapetrou’yu yeterince iyi kullanamadım. Son bölümde Colson’ı alçak postta durdurmakta çok zorlanmıştık. Yine de olan oldu, ben de oyuncular gibi her maçta yeni şeyler öğreniyorum. Final Four’da bu hataları minimuma indirmeye çalışacağım çünkü orada her şey tek maça bağlı, hata yaptığınızda bunu telafi etme şansınız olmuyor.”

EH: Öz güveninizi ve tecrübenizi oyuncularınıza nasıl aktarıyorsunuz? Bunu yapmak zor mu yoksa düşündüğümüzden daha mı kolay?

“Bu konuda şanslıyım çünkü takımımızda Kostas Sloukas gibi bir oyuncu var. Sloukas çok tecrübeli ve benimle aynı öz güvene sahip bir oyuncu, bana ve Panathinaikos kulübüne çok saygı duyuyor. Dolayısıyla benden yayılan öz güvenin önce Sloukas’a, oradan da takıma aktarılması kolay oluyor. Takımımızda çok iyi ve karakterli oyuncular var. Normal sezonun ortalarından bu yana takımın öz güveni iyice arttı, kazandığımız her maçtan sonra ‘Final Four’a kalacağımızı’ konuştuk.”

EH: Kariyerinizde üç farklı kulüple altı kez Final Four’a kaldınız. Şu ana kadar yaşadığınız Final Four serüvenlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Elbette Final Four’a gittiğim her takımla şampiyonluğu hedefledim. Siena’dayken yarı finali son topta kaybettik, tabii bu epey uzun zaman önceydi ama halen çok net hatırlıyorum. Efes’teyken 2000 yılında kulüp tarihinin ilk Final Four başarısını elde etmiştik. Aradan geçen 20 yıl sonra bir kez daha Efes’le Final Four’a kaldık. Üst üste iki kez EuroLeague’i kazanmak ise inanılmazdı, kulüp tarihinde ilk kez böyle bir şey oluyordu. Aslında kimse Efes’in üst üste iki kez EuroLeague’i kazanacağını düşünmüyordu ama orada oyuncularla birlikte bir aile gibiydik. Şimdiyse Panathinaikos’la Final Four’dayım. Elbette Panathinaikos’la Final Four’a kalmak biraz daha farklı çünkü arkamızda inanılmaz bir destek var. Takım direktörümüzün söylediğine göre 30 bin taraftar Final Four için bilet bekliyormuş. Bence taraftarlarımız, tüm sezon olduğu gibi Berlin’de de bizi çok iyi destekleyeceklerdir. Diğer kulüplerin de çok sayıda taraftarı orada olacaktır, bu yüzden ilginç bir Final Four olacak. Belki de tarihin en heyecanlı Final Four’u olacak çünkü Panathinaikos ve Olympiakos’un yanı sıra Fenerbahçe gibi harika taraftarlara sahip, büyük bir kulüp orada olacak. Ayrıca şampiyonluğun favorisi olarak gözüken Real Madrid var. Yine de kimin kazanacağını göreceğiz.”